YÖRÜNGE 5. BÖLÜM ATMOSFERİN YAPISI
Dünya.... Uzay boÅŸluÄŸunda çok tanıdık bir yer... Gezegenimizin farklı olduÄŸu uzaktan bakıldığında bile anlaşılıyor. YaÅŸamla dolu mavi gezegen....
Canlılık denizin altında, havada, karada her yerde.... Milyonlarca çeÅŸit yaÅŸam formuna ev sahipliÄŸi yapıyor. Mikroorganizmalar bile bizim için önemli.... Mükemmel bir ekolojik denge var. GüneÅŸ sisteminde eÅŸsiz, hatta tüm evrende yaÅŸam olduÄŸunu bildiÄŸimiz tek yer...
Yörünge Belgesel dizisinin bu bölümünde dünyayı sarıp kuÅŸatan ve yaÅŸamamız için en büyük desteÄŸi bize saÄŸlayan atmosferin yapısını anlatacağız.
Atmosfer ile ilgili çoÄŸu insan tarafından pek de bilinmeyen bazı gerçeklerden bahsedeceÄŸiz. BaÅŸlıyoruz....
ATMOSFERİN YAPISI
Dünyanın yaÅŸama elveriÅŸli olmasını saÄŸlayan ÅŸartlar sadece su kaynakları, yeterli kütleye sahip olması ya da koruyucu zırhı olan manyetik alanı ile sınırlı deÄŸil... Çok önemli bir ÅŸart daha var; atmosferinin yapısı...
YaÄŸmurun yaÄŸması ve rüzgarın esmesi için Allah’ın yarattığı bir sebep.... Her tür hava olayının oluÅŸtuÄŸu yer... Aynı zamanda bizi dünyanın hemen dışındaki son derece tehlikeli ortamdan, güneÅŸin zararlı ışınlarından ve meteorlardan koruyan kalkan...
Her an içimize çektiÄŸimiz ve sürekli muhtaç olduÄŸumuz oksijenin kaynağı... Uzayın dondurucu soÄŸuÄŸuna karşı, Dünya’nın ısısını korumasını saÄŸlayan mükemmel bir örtü... Atmosfer.... Gezegenimizin yaÅŸanabilir olmasını saÄŸlayan dinamiklerde baÅŸrolü oynuyor.
Atmosfer Dünyayı sarıp kuÅŸatan gözle görmediÄŸimiz çeÅŸitli gazlardan oluÅŸmuÅŸ 10 bin kilometreye kadar varan kalınlıkta taÅŸtan daha sert dev bir gaz okyanusudur. Ama aslında atmosfer çok incedir ve Dünya’nın sadece %5’ini teÅŸkil eder. Dünyanın ağırlığı ile kıyaslandığında herhangi bir ağırlığı bile olduÄŸu söylenemez.
Gezegenimiz her yönüyle sıra dışı..... Allah yaÅŸamın gerektirdiÄŸi her ÅŸeyi Dünya’da yaratmış. Hayat burada.... milyarlarca insan.... trilyonlarca canlı ve bitkilerle dolu....
YaÅŸayabilmemiz için çok ÅŸart var. Bunlardan biri de dünyayı saran ve gözle görülmeyen hava tabakalarından oluÅŸan atmosfer....En uygun sıcaklık, basınç ve en uygun oranda birbirine karışmış gazlardan oluÅŸuyor. Atmosfere tamamen bağımlıyız......
ATMOSFERİN SINIRLARI
Peki Allah’ın bizi koruması için yarattığı atmosferimizin sınırları nereye kadar ulaşıyor? Nerede baÅŸlıyor nerede bitiyor? Yapısı nasıl? Åžimdi bu soruların cevaplarını izleyelim....
Aslında Dünya da uzayın bir parçası... Ancak ‘uzay‘ ifadesi ile çoÄŸunlukla uzayın Dünya ve onun atmosferinin dışındaki kısmını kastederiz. Atmosferin en dış katmanı Dünya’nın yüzeyinden yaklaşık 960 km yükseklikte biter. Hatta 1000 km. irtifada bile Dünya’nın etrafında hidrojen atomlarından oluÅŸan bir bulut tabakası bulunur. Ancak atmosferin en dış katmanının yoÄŸunluÄŸu düÅŸüktür. Bu nedenle nerede bittiÄŸini söylemek oldukça zor...
Bilim insanlarının yaptığı tanımlamaya göre ise uzay deniz seviyesinden itibaren yaklaşık 100 km. yüksekte baÅŸlıyor.
ATMOSFERİN KATMANLARI
Üstümüzdeki hava 7 katmandan oluÅŸur. En alttaki troposfer iklimleri belirleyen katmandır. Dünyadaki havanın beÅŸte dördünü oluÅŸturur. Ama yalnızca 17 km yüksekliÄŸe ulaşır; kutuplarda ise daha da alçaktır. Troposfer gezegenimizin etrafındaki ince mavi çizgidir.
Sonraki katman ise stratosfer... 50 km yüksekliÄŸe ulaşır ve zararlı ultraviyole ışınlarının çoÄŸunluÄŸunu engelleyen ozon katmanını da ihtiva eder. 15 km.’den sonra ise atmosferin neredeyse %90’ını oluÅŸturan gazlar artık aÅŸağıda kalmaya baÅŸlar. Ve atmosferdeki basınç yeryüzündekinden %20 daha az, sıcaklık ise -60 derece civarında olur.
Atmosferin diÄŸer katmanlarına geçmeden önce tek başına stratosfere çıkan bir kiÅŸiden bahsedelim. Felix Baumgartner....
2012’de Felix Baumgartner atmosferin sınırlarını zorlayarak 39 km’ye çıktı. Ve buradan yaptığı ses hızını aÅŸan atlayışı ile hafızalarımıza kazındı. Bu atlayışı sırasında atmosferdeki gazların %99’unun arasından geçti. Ve en yüksekten serbest atlayış alanında önemli bir rekor kırdı.
Aslında Baumgartner’ın atlayışından tam 52 yıl önce hava kuvvetleri pilotu Joe Kittenger atmosfer deneyimini ilk yaÅŸayan kiÅŸi ünvanını almıştı. Åžimdi 60’ların teknolojisi ile bu atlayış nasıl baÅŸarıldı? Atmosferin üst katmanlarına nasıl çıkıldı? İzliyoruz...
1960 yılında Hava kuvvetleri pilotu Joe Kittenger daha önce hiç kimsenin denemediÄŸi bir ÅŸeyi yapmaya karar verdi. Atmosferin üst katmanlarına çıkmayı...
Joe Kittenger’ın KonuÅŸması
-Uzay ÅŸartları insan için çok tehlikelidir. İnsanın kanı 19 km. Yükseklikte kaynamaya baÅŸlar.
-İnsanoÄŸlu ilk defa Excelsior Projesi ile uzay aracından çıkarak, uzay ortamında bulunmuÅŸtur.
Exelsior projesi ile roketle deÄŸil dev bir helyum balonu ile bunu yapmayı planladı ve hedefine ulaÅŸtı. O yıllar Sovyetler BirliÄŸi ve Amerika arasındaki uzay yarışının baÅŸlangıç dönemiydi ve ilk kez bir insan uzay ÅŸartlarına çıkacaktı.
Kittenger 31 kilometreye çıkarak stratosferin en yüksek kesimlerine kadar ulaÅŸmayı baÅŸardı. Ve o yükseklikten atladı. İşte o anlar...
Kalkıştan sadece 1.5 saat sonra Amerikalı pilot dünyaya uzaydan bakıyordu.
Etrafında son derece tehlikeli bir uzay ortamı vardı. Ama Kittenger dünyadan yalnızca 31 km. yukarıdaydı. İnsan için uzay ÅŸartları sadece 19 km’den sonra baÅŸlar. Armstrong sınırı olarak da bilinen bu sınırda daha yüksek bir irtifada basınç tamamen kalktığından insan kanı kaynama noktasına gelir ve bu noktada uzay giysiniz yoksa anında ölürsünüz.
Kittenger, atladıktan sonra saatte neredeyse 1000 km hızla yeryüzüne düÅŸüyordu. Ama ilk baÅŸta bu düÅŸüÅŸe dair hiçbir ÅŸey hissedemiyordu. Atmosferin stratosfer tabakasında etrafında hava olmadığı için bu sessiz bir düÅŸüÅŸ oluyordu.
Joe Kittenger’ın KonuÅŸması
Etrafınızda hava varmış gibi görünse de burada hava yok. Sanki siyanürle dolu bir odada gibisiniz. Tek bir nefeste öleceÄŸinizi biliyorsunuz.
GiydiÄŸim basınç elbisesinin kumaşında hiç dalgalanma yoktu. Bu çok garip bir duyguydu. Görsel olarak referans alabileceÄŸim hiçbir ÅŸey yoktu. O yüzden havada asılı kaldığımı sandım.
Ancak atmosferin alt katmanlarından troposfere girdiÄŸinde ÅŸiddetli bir rüzgarın içinden geçmeye baÅŸladı ve çok hızlı bir düÅŸme içerisinde olduÄŸunu fark etti. İniÅŸ sırasında, -70 °C derece gibi düÅŸük sıcaklık deneyimini yaÅŸadı. Daha sonra ise yere güvenli bir ÅŸekilde indi ve tarihe atmosferin sınırına çıkan ilk adam olarak geçti.
Yalnızca 31 kilometre aÅŸağıda güvenli rahat ve insanın alışık olduÄŸu bir ortam vardı. Yere indiÄŸinde ÅŸu sözleri söyleyecekti.
Joe Kittenger konuÅŸma
15 dakika önce uzayın sınırındaydım. Ama ÅŸimdi sanki cennetteyim. Ne kadar güzel bir gezegenimiz olduÄŸundan haberimiz yok.
Mezosfer- Bir diÄŸer atmosfer tabakasına geçiyoruz. Stratosferden sonra yaklaşık 50 km üzerinde ise 3. katman mezosfer yer alır. Burası bizi meteorlardan koruyan katmandır. Kayan bir yıldız gördüÄŸümüzde bu aslında atmosferimizin üst kısımlarında yanan bir meteordur.
Atmosferimiz her gün dünyaya yaÄŸan meteor bombardımanına karşı, ÅŸeffaf yapısına karşın adeta çelikten bir set gibi bizi korumaktadır. Dünyanın yüzeyinin ay yüzeyindeki gibi delik deÅŸik olmamasının sebebi bu katmandır.
Termosfer- 85 km’lik yükseklikten itibaren termosfer baÅŸlar. Atmosfer burada incelerek 100 km devam eder. Ve bu nokta uzayın baÅŸlangıcı olarak kabul edilir.
Burası uzay mekiklerinin Dünyanın etrafında döndükleri katmandır. Aynı zamanda GüneÅŸ’in ölümcül ışınlarının dünyanın manyetik alanıyla kesiÅŸerek kutuplara doÄŸru yöneldiÄŸi ve Auroraları oluÅŸturdukları yerdir. Termosferden sonraki 3 katman ise Ekzosfer, İyonosfer, Manyetosfer’dir.
ATMOSFERİN KATMANLARI - KURAN MUCİZESİ
Dünya'nın atmosferi kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, 7 katman olarak belirlenmiÅŸtir.
Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. (Ekranda Yazacak -Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer, İyonosfer, Manyetosfer.)
Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olduÄŸudur.
KovulmuÅŸ ÅŸeytandan Allah’a sığınırım.
Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göÄŸe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, her ÅŸeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)
Sonra, duman halinde olan göÄŸe yöneldi... Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göÄŸe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi, 11-12)
Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göÄŸünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düÅŸünüldüÄŸünde, Dünya göÄŸünün, yani atmosferin, 7 katmandan oluÅŸtuÄŸu sonucu ortaya çıkmaktadır.
KovulmuÅŸ ÅŸeytandan Allah’a sığınırım.
"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göÄŸü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15)
O, biri diÄŸeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır... (Mülk Suresi, 3)
Bu ayetlerde Türkçeye "uyum" olarak çevrilen Arapça "tibakan" kelimesi, aynı zamanda "tabaka, bir ÅŸeyin uygun olan kapağı ve örtüsü" anlamlarına da gelir ki, üst katın alt kata uygunluÄŸunu vurgular. Kelimenin çoÄŸul kullanımında ise "tabaka tabaka" anlamı kazanmaktadır. Ayette tarif edilen tabaka tabaka halindeki gök, kuÅŸkusuz atmosferi en mükemmel ÅŸekilde ifade eden açıklamalardır.
20. yüzyıl teknolojisi olmadan tespit edilmesi hiçbir ÅŸekilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 yüzyıl önce indirilmiÅŸ olan Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmesi ise elbette ki çok büyük bir mucizedir.
Bu konuyla ilgili bir diÄŸer mucizevi yön ise Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göÄŸe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiÄŸi belirtilmektedir. YaÄŸmurların oluÅŸmasından zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından göktaÅŸlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir iÅŸlevi bulunmaktadır.
UZAYDA YAÅžAM / Uzayda Su Niçin Küre Åžeklini Alır?
Uluslararası uzay istasyonunda su tabancasından püskürtülen su, çok ilginç bir ÅŸey yapar…. tam bir küre ÅŸeklini alır. İşte bu gördükleriniz boya enjekte edilmiÅŸ olan su damlaları ….
Suyun böyle mükemmel bir küre ÅŸeklini almasının sebebi sizin de tahmin edebileceÄŸiniz gibi uzaydaki yerçekimsiz ortamdır. Su ile hava arasındaki sınırda su moleküllerinin bağı, hava moleküllerinin birbirlerine olan çekimlerine kıyasla daha güçlü bir çekime sahiptirler. Bu, bir yüzey gerilimi oluÅŸturarak suyu içe doÄŸru çeken bir kuvvet oluÅŸturur. İçeri doÄŸru yönelen kuvvet ise su damlasının mümkün olan en az yüzeyli ÅŸekle bürünmesine neden olur, ki bu da küredir. Dünyada ise bu yüzey gerilimine yerçekimi hakimdir. Bu sebeple su tabancasından çıkan su, damla ÅŸeklinde yere düÅŸer.
SORU- CEVAP
NEPTÜN’DE NİÇİN KARANLIK NOKTALAR VAR?
Neptün’ün atmosferindeki ÅŸiddetli fırtınalardan dolayı yüzeyinde dairesel ya da oval ÅŸekillerde siyah benekler görülür. Bunlar aslında dev fırtınalar.. En ünlüsü ise gezegenin güney yarımküresinde meydana gelen … Saatte 2414 kilometre hıza ulaÅŸan bu dev fırtına.... Öylesine yıkıcı ki GüneÅŸ Sistemindeki en güçlü fırtına olarak kayda geçmiÅŸtir.
SONUÇ
Üzerinde yaÅŸadığımız bu harika gezegenin Allah tarafından bizim yaÅŸamımız için özel olarak yaratıldığı çok fazla delil ile apaçık ortada olan bir gerçektir.
Kuran'da ifade edildiÄŸi gibi yeryüzü Allah tarafından insan için "serilip-döÅŸenmiÅŸtir". (Naziat Suresi, 30)
Allah'ın Dünya'yı insan için yarattığını bildiren diÄŸer bazı ayetler ise ÅŸöyledir:
KovulmuÅŸ ÅŸeytandan Allah’a sığınırım.
"Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz ÅŸeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir." (Mümin Suresi, 64)
"Sizin için, yeryüzüne boyun eÄŸdiren O'dur. Åžu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiÅŸ O'nadır." (Mülk Suresi, 15)
Yörünge’nin bölümünün de sonuna geldik bir sonraki bölümde yine çok farklı konular, çok farklı içeriklerle beraber olacağız. HoÅŸçakalın.